Milliyet gazetesi müelliflerinden Şansal Büyüka, Harika Lig’in 15. haftasında oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe, Galatasaray-İstanbulspor ve Gaziantep FK-Beşiktaş maçlarını kıymetlendirdi. Büyük, “Türkiye’de hakem kararları nedeniyle adil bir lig oynanmıyor. Halil Umut Meler’in bir dayak yemediği kaldı” dedi.
İşte Şansal Büyüka’nın “Dobra Dobra” köşesinde “Futbolun adaleti var, hakemlerin adaleti yok” başlıklı yazısı…
“Türkiye’de hakem kararları nedeniyle adil bir lig oynanmıyor”
Hocanın tekniği, taktiği, futbolcunun alın teri; hepsi yalan-dolan… Türkiye’de sonuçları hakem düdükleri belirliyor. Türkiye’de hakem kararları nedeniyle adil bir lig oynanmıyor. Bu başla, bu MHK ve bu hakemlerle, bırakın Dünya Kupası’na gitmeyi, yarım metre ileri gidemeyiz.
Futbol dünyasında artık şuna çok inandım: Hakemin dediği olur. Hocanın tekniği, taktiği, futbolcunun alın teri; hepsi yalan-dolan… Türkiye’de sonuçları hakem düdükleri belirliyor. Çıkardıkları ya da çıkarmadıkları kartlar belirliyor. Hakem yanlışını, hakem yorumunu aşan, inanılması sıkıntı, güya “planlı, programlı, maksatlı” kararlar veriyorlar.
Bizim Üstün Lig kulüpleri her berbat sonuçtan sonra faturayı birine kesmeye alışkınlar lakin, bu berbat alışkanlıkları hakemleri paka çıkartmaz. Hele geride bıraktığımız hafta, ne yanlışlara imza attılar. Harika Lig düzeyine gelmiş hakemler nasıl olur da yanlışın hudutlarını bu kadar zorlayabilirler?
Dünya Kupası’nda şimdi yeni gördük. Arap’ı, Asyalısı, Uzak Doğulusu, hangi hakem bizim hakemlerin yaptığı yanlışların onda birini yaptı. Bu başla yarım asır geçse Dünya Kupası’na ikinci bir Cüneyt Çakır gönderemeyiz.
“Hakemler her hafta daha rezalet maç yönetiyorlar”
Dünya Kupası’na hakem göndermekten vazgeçtim. Her hafta adam üzere maç yönetebilseler, yaptıkları yanlışlar “hakem yorumu” sonları içinde kalabilse, hafta sonlarında milyonlarca futbolseverin hudut uçlarıyla oynamasalar kötü mı olur?
TFF, “cilalı” laflarla kendini ve kamuoyunu kandırmaya devam ediyor. Yok algoritma ile hakem atanıyor, yapay zeka devreye giriyor, kulüp Liderlerinin önünde haftanın hakemleri belirleniyor. Pekala ne değişiyor? Ne değiştiğini ben söyleyeyim; hakemler her hafta daha rezalet maç yönetiyorlar.
Türkiye’de hakem kararları nedeniyle adil bir lig oynanmıyor. Futbolun adaleti var fakat hakemlerin adaleti yok. Bu başla, bu MHK ve bu hakemlerle bırakın Dünya Kupası’na gitmeyi, yarım metre ileri gidemeyiz.
Atila Karaoğlan, N’Koudou‘ya kırmızı gösteremedi
Atila Karaoğlan, Adana Demirspor-Trabzonspor maçının son dakikalarında Adana’nın bir golünü iptal etmiş, kimse gözlerine inanamamıştı. Hakem kusuru yapmamış, dağlara taşlara yapmıştı.
Atila Karaoğlan bu kez Gaziantep-Beşiktaş maçında VAR’ın ihtarına karşın yüreği yetmediği için N’Koudou‘ya kırmızı gösteremedi ve bir sefer daha hakem kusuru değil, dağlara taşlara yaptı.
Bu hakem; MHK’nin FIFA hakemi… Öteki kelama gerek yok… “Böyle başa bu türlü tıraş” misali, bu türlü MHK’ye bu türlü hakem…
“Vicdanlarınız nasır tutmuş olmalı”
Futbolseverler Gaziantep-Beşiktaş maçının skandal hakemi Atila Karaoğlan’ı konuşuyor. Meğer Türk hakemliğinin “yüz karası” idaresi, Konya- Alanya maçında yaşandı.
Maçın hakemi Bahattin Şimşek, ayaktan sekip ele gelen topta Alanya aleyhine penaltı çaldı. Devamında Alanya’nın mutlak bir penaltısını vermedi. Yetmedi, maçın son saniyesinde Diouf ile kaleci Runarsson hava topu uğraşında Alanya aleyhine bir daha penaltı çaldı. Durum bitmişti ve penaltı ile uzaktan-yakından ilgisi yoktu.
Sonuçta hakemle VAR el ele verdiler, Alanyaspor’un anasının ak sütü üzere hak ettiği üç puanı almasına müsaade vermediler. Âlâ hakem olamadınız, bari yeterli insan olun, vicdanlı olun. Bu milletin ortasında nasıl dolaşıyorsunuz, nasıl oluyor da rahat uyuyorsunuz, inanamıyorum. Vicdanlarınız nasır tutmuş olmalı…
Meler ve Bitigen
Bu haftaki hakemler tam bir rezalet ancak, iki uygun hakemi çekip bir kenara almak lazım…
Halil Umut Meler (Trabzon-F.Bahçe): Kartlarının biri hariç, tamamına yakını doğruydu. Argüman edildiği üzere penaltı yoktu. Sonucu etkileyecek bir yanlışı olmadı.
Abdülkadir Bitigen (G.Saray-İstanbulspor): Zati hakemi zora sokacak kritik durum yaşanmadı. Birtakım faulleri kaçırsa bile oynatmaya çalıştı. Yanlış kararı olsa bile hiç olmazsa skandal kararı yoktu.
“Halil Umut Meler’in bir dayak yemediği kaldı”
TFF Lideri Mehmet Büyükekşi, “Hakemlere toplu itirazı cezalandıracağız” açıklaması yaptı.
Başkanın söylediklerinin daha mürekkebi kurumadan…
Halil Umut Meler’in, Trabzon-Fenerbahçe maçında bir dayak yemediği kaldı.
Hem de uygun yönettiği bir maçta…
Diğer maçların birçoklarında birebir imajlar hiç eksik olmadı.
Buyrun Sayın Büyükekşi; ayıklayın pirincin taşını…
“Ya sarfiyatlar, ya kendilerine gelirler”
Beşiktaş’ın hocası Şenol Güneş, Gaziantep maçından sonra, “Daha istekli olmalıyız” dedi. Hocaya katılıyorum. Fenerbahçe’nin dorukta üç puan kaybettiği, Beşiktaş’ın ayağına yeni bir fırsat geldiği maçta, futbolcular bu kadar sıradan oynayamaz, buna hakları yok. Beşiktaşlı oyuncular alıştığımız, beklediğimiz coşkulu futbolun uzun müddettir çok uzağındalar. Neden, neyiniz eksik? Fakat Şenol Hoca’yı düzgün tanırım. Ya masraflar, ya kendilerine gelirler. Öbür bahtları yok.
Fenerbahçe’ye ne oldu?
- – F.Bahçe eski maçlarında olduğu üzere, rakiplerine niçin önde basamıyor?
- – Maxi Gomez golünde Gustavo Henrique neden bu kadar ağır kaldı?
- – Fenerbahçe neden bu kadar yavaş hamle etti?
- – İrfan Can niye bir-iki maç oynayıp, iki-üç maç yatıyor?
- – Crespo üzere riskli bir oyuncunun sarı kartına ve makûs oyununa karşın ikinci yarıyla başlaması gerçek muydu?
- – Batshuayi, her topu ezmesine karşın nasıl oldu da bu kadar uzun mühlet oyunda kaldı?
- – Fenerbahçe tam bir buçuk aylık dinlenmeden sonra niçin bu kadar makus bir başlangıç yaptı?
- – Ne oldu F.Bahçe’nin meşhur fizik gücüne…
“Papağan üzere tekrarlıyorum”
Bu kaçıncı yazışım hatırlamıyorum… Papağan üzere tekrarlıyorum…
- – Valencia’nın 13 gol atmasına…
- – Batshuayi’nin hareketli oyununa…
- – Joshua King’in ışık vermeye başlamasına…
- – Serdar Dursun’un orta ara parlamasına…
- – Joao Pedro’nun büyük umutlarla alınmasına karşın…
- – F.Bahçe’nin hala “süper bir golcüsü” yok.
“Çok iş yapayım derken çok şeyi berbat etti Crespo”
Fenerbahçe kalesinden tam 80 metre uzakta, hem de alamayacağı bir top için rakibe faul yapıp sarı kart alması “akıl tutulması” üzereydi.
İkinci yarıda sarı kartla oynarken Abdülkadir Ömür’ün ayağına göstere göstere basıp, ikinci sarıyı alması öbür bir “akıl tutulması” üzereydi.
Fenerbahçe’nin “cankurtaran”ı Crespo, Trabzonspor maçında “aklını kaçırmış” üzereydi. Çok iş yapayım derken çok şeyi berbat etti Crespo…
“Trabzon’da Jesus sallandı, kadro yıkıldı”
Fenerbahçe’de çok geniş bir takım var, çok kaliteli bir takım yok. Kalite hocada… Doğal olarak Jorge Jesus sallanınca, zati Jesus sayesinde ayakta duran ekip yıkılıyor. Trabzon’da Jesus sallandı, grup yıkıldı.
“Trabzonspor yeni bir şampiyonluk yazabilir”
- Edin Visca, maçlara çabuk ısınırsa…
- Maxi Gomez, golleri atmaya devam ederse…
- Trezeguet bu kadar tesirli oynarsa…
- Trabzonspor yeni bir şampiyonluk yazabilir.
“Galatasaray taraftarı, her fırsatta kaleci Okan Kocuk‘u ıslıklıyor”
- – Galatasaray taraftarı, her fırsatta kaleci Okan Kocuk‘u ıslıklıyor ancak son dakikada Emir’in şutuna mucize üzere ayak koymasa, maç 2-0’dan 2-2 oluyordu.
- – Gomis çok gol kaçırsa bile, hareketli oyunu ile rakip savunmayı öne çıkartmıyordu. Buna karşın Gomis‘in oyundan alınması yanlışsız mu?
- – Mata ile Yusuf’un oyuna girmesi, Galatasaray’ın fizik gücüne ağır bir darbe vurmadı mı?
- – Sacha Boey ve Nelsson dışındaki oyuncular niçin belirli bir istikrarı yakalayamıyor?
- – Galatasaray’da ligin en kaliteli takımı var. Bu kalitenin ne kadarı alana yansıyor?
- – Galatasaray bilhassa son 20 dakikada kendi seyircisinin bile ıslıklayacağı kadar niçin panik oldu?
- – G.Saray 15.hafta sonunda başkan… Kazanırken eksiklerini görebiliyor mu sanki?
Her meskene lazım!
Oyna diyorsun oynuyor.
Otur diyorsun, oturuyor.
Icardi oluyor, aratmıyor.
Seferovic oluyor, fazlasını veriyor.
Goller atıyor, goller kaçırıyor.
Her koşulda her konumda var.
Gomis üzere golcün olsun…
Galatasaray başta, her konuta lazım…
Hızlı oyunda ekmek var
- – Dünya Kupası’nda daha yeni gördük. Ne kadar hızlıysan, ne kadar çabuksan, ne kadar etkiliysen, o kadar başarılısın.
- – Trabzonspor; Fenerbahçe maçının birinci yarısınında yavaştı. Durum bile bulamadı.
- – Trabzonspor, ikinci yarıda süratli hamlesi hatırlayınca, 11’e 11 oynanan dakikalarda bile büyük üstünlük sağladı.
- – Hele Fenerbahçe, 10 kişi kaldıktan sonra orta sahayı “rüzgar gibi” geçti.
- – İki gol attı, çok daha fazlasını kaçırdı.
- – Günümüzün futbolunda “hızlı oyuna” ekmek çok, “yavaş oyuna” hayat yok.
Bal yapmayan arı; Ümraniye
Antalyaspor: İki topa rakip direkte, iki gol kendi kalesinde…
Ankaragücü: Keyifli ve cüretkâr kadro…
Ümraniye: Bal yapmayan arı… Vızıldıyor, sokamıyor.
Giresunspor: Sağı-solu aşikâr değil… Ne çıkarsa bahtına…
Sivasspor: Merhaba hayat…
Kasımpaşa: Selçuk Hoca dikkat… En sabırsız kulüptesin.
Hatayspor: Terledi… Tekledi… Fırsatı tepti.
Gaziantep: Skandal hakeme karşın bir puan muhteşem…
Alanyaspor: Rakibi geçti, hakem Bahattin Şimşek’i geçemedi.
Göze batanlar
Serkan (Ümraniye): Üçüncü goldeki büyük yanılgısı bu türlü bir kaleciye yakışmadı.
Gökdeniz (Antalya): Büyük umuttu. Bu umutları süratle tüketiyor.
Ali Sowe (Ankaragücü): İsmi yok, golleri var.
Bakasetas (Trabzon): Gomez’e yaptığı asist kalitenin doruğuydu.
Volkan (Başakşehir): Akıllanmış üzere… Riskli paslarla oyun kurmadı.
Aarao (F.Bahçe): Koca Trabzon’a orta alanda bir Aarao yetmedi.
Eren Elmalı (Trabzon): Tadından yenmiyor. Önde-arkada yeterli işler yapıyor.
Emre Akbaba (Adana Demirspor): İki gol… Nihayet alana ve sahneye çıktı.
Figueiredo (Gazintep): Büyük maçların golcüsü…
Gedson Fernandes (Beşiktaş): Uğraşı galibiyete yetmedi.
