Nazım TÜRKNAS-AJANSSPOR
TFF 2. Lig gruplarından Şanlıurfaspor’un başarılı Teknik Yöneticisi Serdar Bozkurt, grubun performansı ve gündeme dair açıklamalarda bulundu.
“Moral için kentin bize muhtaçlığı var”
Deprem nedeniyle önemli badireler yaşadıklarını söyleyen Bozkurt, “Afetten ötürü Şanlıurfa’da da önemli zahmetler yaşadık ancak natürel öteki bölgelerdeki meseleler kadar büyük değildi. Grup önemli etkilendi, ruhsal olarak bu süreci atlatmak sıkıntı. Bizim tesisimizde hiçbir külfet yok, bakanlık da sağlam raporu verdi tesisimize. Haliyle bir sorun olmayınca biz de ligden çekilmemeye karar verdik. Bulunduğumuz pozisyon prestijiyle de kentin bize gereksinimi var.”
“Son yılların en güç grubundayız”
Grubumuz tahminen de son yıllardaki en sıkıntı küme. Kimin kimi yeneceği de puan kaybedeceği de belgisiz. Bu yüzden biz maç maç ilerliyoruz. Bu türlü bir kümede uzun müddetli planlama, puan hesaplaması yapmak güç. Çok önemli düzeyde yatırım yapan, takımlar kuran kadrolar var ligimizde. Biz de Urfaspor olarak bu türlü bir yatırım yaptık, şampiyonluk yarışında da gayretimiz sürüyor haliyle.
“Bayburt deplasmanında kazanmak çok kıymetliydi”
Bayburt grubu çok zahmet yaşayan bir ekip, güç kurallar altında kazanmak zorunda oldukları maçlara çıktılar. Dün çok çok makûs bir tabanda oynadık, rüzgarlı da bir hava vardı. Ancak bu etkenlere karşın kazanmasını bildik. Şu anda hâla Bayburt’tayız. Artık bütün planımız sonraki maça odaklanmak” dedi.
“Maç maç bakmalıyız”
Açıklamalarına devam eden Bozkurt, “Ben olaylı Amed maçıyla geldim buraya. Kadro kaybetse de çok güzel futbol oynayarak kaybetmiş durumdaydı, haliyle iç saha – dış saha kriterlendirmesi yaparak oyuncuları gerilime sokmamamız lazım. Kimi maçlar olacak ki ‘1 puan bile iyiydi’ diyeceğiz, bazen kuvvetli bir deplasman da olsa kaçan galibiyete üzüleceğiz. Haliyle maç maç bakmalıyız.
“Tarsus’a gol atmasaydık ayıp ederdik”
Tarsus Antrenman Yurdu karşısında şayet biz 4-5 tane atıp kendi kendimize top çevirmeye başlasaydık rakibe daha çok saygısızlık etmiş olacaktık. Bu yüzden biz bu türlü düşündük, nasıl oynamamız lazımsa o denli oynadık. Alanda da genç arkadaşlarımıza karşı hiçbir saygısızlık yapılmadı, gereksiz çalımlamalar üzere kırıcı davranışlar mutlaka olmadı. Tribünlerimiz de ‘Tarsus, Tarsus’ formunda tezahürat etti. Maçtan sonra ben de gittim yanlarına, futbolcularımız, yöneticilerimiz kendilerine yemek yedirdik ve o denli uğurladık. Futbolun içinde bunlar var, kimse de top oynamamazlık yapamaz. Bizim işimiz tahminen averajlara kalacak, bilemeyiz ki. Yineliyorum; 40 dakika kendi kendimize pas yapsak daha kırıcı olurdu.
“Tarsus Egzersiz Yurdu’na sahip çıkmazlarsa kapanır”
Tarsus Antrenman Yurdu’ndan neden ayrıldığım ortada, herkes de bunu biliyor. Mutlaka benim içimde olumsuz bir durum yok. 11-0’lık skorun ayıbı genç oyuncularda değil, o kadrosu bu hale getiren idarenin ayıbıdır. Gruba sahip çıkmayan kentin ayıbıdır. Umarım amatöre gitmeden sahip çıkarlar. Bu yıl esasen düştü Tarsus, dilerim seneye sahip olurlar da kulüp kapanmaz. Belediye kelam verdi, kelamını tutmadı; futbolculara senet imzalatıldı, alacaklılar ortada… Hepimizin önemli alacakları da var. Ekibin hali ortada, umarım yetkililer gerekeni yaparlar.
“Şampiyonluğu çok istiyoruz”
Taraftarlarımızdan sabırlı olmalarını istiyorum, çok şiddetli bir yolda ilerliyoruz. Bugün başkanız tahminen fakat değerli olan dönem sonunda başkan kalabilmek. Onların dayanağına çok önemli gereksinimimiz var, yalnızca ekip tek başına başarılı olamaz. Daima bir arada, tüm kent başarmalıyız. Bu ekibi, çocukları ayakta tutmamız lazım. Biz grup olarak çok istiyoruz şampiyonluğu, inşallah da başarırız” diyerek kelamlarını tamamladı.
